Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medya paylaşımında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başlattığı yeni sürece işaret etti.
Yeni paradigma olarak tanıtılan sürece ilişkin detaylı değerlendirmelerde bulunan Uçum, şu açıklamalarda bulundu:
“Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Bahçeli’nin başlattığı devlet girişimine dayalı yeni aşamanın bir paradigma değişiminin işareti olduğu başından beri dikkat çekiciydi. Sürece baktığımızda yeni paradigmanın hem Türkiye hem de Bölge açısından öne çıkan yönleri var. (Ortadoğu) genel hatlarıyla tanımlanabilir.”
“TERÖRİZLE MÜCADELEDEN TERÖRİZMDEN ARINDIRILMIŞ BİR Türkiye’YE”
Yeni paradigmanın genel hatlarına değinen Uçum, şöyle devam etti:
“Terörle mücadeleden terörsüz bir Türkiye’ye geçin. Kırk yıldır Türklerin ve Kürtlerin kardeşliğini ve birliğini her anlamda ve her şekilde hedef alan teröre son verin. Eylemlere, dile son verin. Terörün her yerde ve her koşulda korunması ve örgütlenmesi Türkiye’yi terörsüz kılmaktadır.” Amacına direnenleri ve onu sabote etmeye çalışanları tasfiye etmek.
Sadece Türkiye sınırlarındaki bazı bölgeleri kendi güçlerimiz ile temizlemek ve terörü bastırmak değil, aynı zamanda tüm bölgeyi terörün etkisinden korumak ve teröre karşı birlikte hareket etmek konusunda kararlı olan bölgesel ulus devletlerin ortak iradesini oluşturmaktır.
Terörist korumanın demokratik siyaset üzerindeki gölgesini tamamen ortadan kaldırarak Türk ve Kürtlerin ülke içindeki birliğini en üst seviyelere taşıyın.
Bölgedeki Türkler, Araplar ve Kürtler arasında bu yüzyılın entegrasyonunu başlatın.
Türkiye’nin milli gücünü Bölgenin gücüne dönüştürmek.
Türkiye’nin öncülüğünde bölgesel sendikalara yönelik çeşitli alanlarda ve çeşitli düzeylerde girişimlerde bulunmak. Bölgedeki Kürtlerin, Arapların ve Türkmenlerin Türkiye ile birlikte hareket edebilmesi için gerekli koşulları oluşturmak (ekonomik, ticari, kültürel işbirliği ve serbest dolaşım, sosyal ve kültürel entegrasyon).
Türkiye’nin öncülüğünde bölgesel bir kanunun inşasına başlayın. Her ülkenin birlik ve bağımsızlığını esas alan, özgünlüğünü göz ardı etmeyen, egemen bir hukuk ihraç etmeyi değil, genel çerçevesi içinde mutabakata varılmış ortak bir bölgesel hukuku hedefleyen bir çalışma başlatın.
Bu yeni paradigmanın ana başlıkları, bir kısmını daha önceki yazılarımızda da ele aldığımız pek çok alt başlık ve ayrıntıya sahiptir. Süreç geliştikçe bu çerçevedeki pek çok konu daha detaylı olarak gündeme gelecek, tartışılacak ve uygulamaya konulacaktır.
“YENİ PARADİGMA DAHA GÜÇLENİYOR”
Uçum, açıklamasına şöyle devam etti: “Tüm bu başlıkların gözle görülür ilk uygulaması 1 Ekim 2024’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TBMM’nin yeni yasama yılı açılış konuşması ve Sayın Bahçeli’nin hamlesiyle başladı” ve şöyle devam etti: Uygulamanın son dört ayda artan bir ivmeyle geliştiğini ifade eden Yeni Paradigma, “Devlet, sofistike ve kapsamlı uygulamalarıyla giderek güçleniyor” dedi.
“BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜMÜ GÖSTERİYOR”
Sürecin büyük bir dönüşüme işaret ettiğini belirten Uçum, açıklamalarını şu ifadelerle tamamladı:
“Yeni paradigmanın bu genel unsurlarının gerek uygulama süreci gerekse içerdiği güçlü fırsatlarla Türkiye’nin ve Bölge’nin geleceğinde büyük bir dönüşüme işaret ettiğini şimdiden söylemek mümkün.
Bu dönüşüm, bölgenin bir bütün olarak Türkiye’nin öncülüğünde küresel emperyalizme karşı tavır alması idealine umut veriyor.
Böyle bir dönüşümün, Türkiye halkının ve bölge halklarının barış, ekonomik ve sosyal refahı, özgürlüğü ve barış içinde bir arada yaşaması için büyük fırsatlar yaratması beklenebilir.
“Bu dönüşüm, Türkiye’nin öncülüğünde Bölge’nin bu yüzyılda dünyanın gidişatında belirleyici güçlerden biri olacağına dair güçlü bir varsayımdır.”