21. yüzyılın en büyük insani krizlerinden birine neden oluyor Suriye iç savaşı2014 yılında şiddet olayları yeniden alevlendi ve çatışmalar dünyanın dikkatini bir kez daha Suriye'ye çevirdi. Cihatçı örgütler, 27 Kasım Ülkenin ikinci büyük şehri ve eski ticaret merkezi Halep'e büyük bir saldırı düzenlendi. Gruplar 29 Kasım'dan itibaren kent merkezine girmeyi başardı. Bu saldırı son yıllarda Suriye hükümetine yönelik en büyük saldırı olarak kayıtlara geçti.
Peki bu gelişmeler Ortadoğu'da ve Türkiye'de zaten kırılgan olan istikrarı nasıl etkiliyor?
HALEP'İN STRATEJİK ÖNEMİ
Başkent Şam'ın yaklaşık 350 km kuzeyinde yer alan Halep, Suriye iç savaşının kritik cephelerinden biri. Çatışmalardan önce, Çoğunluğu Sünni olan 2,3 milyon nüfusuyla Suriye'nin ikinci büyük şehriydi.
2012 yılında terörist gruplar Halep'in doğu yarısını ele geçirerek şehri hükümet güçlerine karşı direnişin kalesine dönüştürdü. Ancak 2016 yılında Rusya'nın hava desteğiyle hükümet güçleri şehrin kontrolünü yeniden ele geçirdi. Halep'in geri alınmasıyla birlikte Esad, Rusya ve İran'ın desteğiyle Suriye üzerindeki kontrolünü sağlamlaştırdı.
Bugün cihatçı grupların saldırısı Halep çevresine yönelerek şehrin dış mahallelerinden merkeze doğru ilerledi. İsyancıların başarılı olması halinde bu, Esad'ın ülke üzerindeki kontrolünü sarsabilir ve yoğun şehir çatışmalarını yeniden alevlendirebilir.
Halep'in stratejik önemini destekleyen başlıca nedenler şunlardır:
Ticari ve ekonomik merkez
Halep, Suriye'nin ikinci büyük şehri ve tarihsel olarak ülkenin ticaret merkeziydi. Suriye'nin kuzeyinde önemli bir ekonomik merkez olan şehir, hem iç pazar hem de dış ticaret açısından önemli bir konuma sahipti. Halep, Suriye'nin zengin tarım alanlarına ev sahipliği yapıyordu ve birçok ticaret yolunun kesişme noktasıydı. Bu da şehri Suriye'nin sanayi ve ticaret merkezi haline getirdi.
Askeri ve coğrafi konum
Halep, Suriye'nin kuzeyinde, Türkiye sınırına yakın bir konumda bulunuyor. Bu stratejik konum Halep'i askeri açıdan son derece önemli kılmaktadır. Şehir, Türkiye'ye giden kara yolu üzerinde yer alıyor ve bu nedenle birçok farklı askeri güç için lojistik ve tedarik yolları açısından kritik bir konumu temsil ediyor. Ayrıca Halep, Suriye'nin kuzey bölgesinin ve başta Şam olmak üzere diğer büyük şehirlere giden ana yolların kontrol edilmesi açısından da büyük önem taşıyordu.
Savaşın sembolü ve psikolojik etki
2012 yılında başlayan iç savaşta Halep direnişin simgesi haline geldi. Şehir, Şam yönetimine karşı çıkan isyancıların çoğunun yoğunlaştığı bölgelerden biri haline geldi ve bu sayede şehir hem askeri hem de siyasi açıdan önemli bir simge haline geldi. Halep'in kontrolü sadece askeri değil aynı zamanda psikolojik bir zafer anlamına da geliyordu. Şam yönetiminin 2016 yılında Halep'i geri alması savaşın dönüm noktalarından biri oldu ve Esad'ın ülke üzerindeki kontrolünü güçlendirdi.
Bölgesel güvenlik ve hava sahası kontrolü
Halep özellikle bölgesel güvenlik açısından önemli bir nokta teşkil ediyor. Şehir aynı zamanda hava sahası kontrolü ve hava saldırıları açısından da parlama noktası konumunda olup, Suriye'deki askeri operasyonların merkezi haline gelmiştir. Ayrıca Halep'i çevreleyen bölgelerdeki sınır geçişleri, özellikle Türkiye'ye ve diğer bölgesel aktörlere yönelik önemli lojistik güzergahlar oluşturdu.
SALDIRININ ARKASINDA KİM VAR?
Saldırıya öncülük eden ana güç, Hayat Tahrir El Şam (HTS) olarak bilinen grup. HTŞ, Suriye iç savaşına katılan aktif bir Selefi cihatçı örgüttür. 28 Ocak 2017 Jabhe Fatah al-Sham (eski adıyla El Nusra Cephesi), Ensaruddin Cephesi, Ceyş el-Sünnet, Liva el-Hak ve Nureddin Zengi Hareketi Adı geçen cihatçı grupların birleşmesiyle kuruldu.
HTŞ, El Kaide'nin Suriye'deki temsilcisi olarak görülüyor ve grubun üst düzey liderlerinin El Kaide ile bağları olduğu biliniyor. Bu iddialara rağmen HTŞ, El Kaide'nin Suriye kolu olduğunu reddediyor.
HTŞ, İdlib'in büyük bölümünü ve civardaki Halep, Lazkiye ve Hama vilayetlerindeki küçük bölgeleri kontrol ediyor.
SALDIRININ AMAÇLARI NELERDİR?
Terörist grupların sözde komutanı Hasan Abdülganivideo mesajındaki işlem “Savunma için bir zorunluluk” olarak tanımlandı. Abdulgani sözlerine şöyle devam etti:
“Bu operasyon bir tercih değil, halkımızı ve topraklarını savunmanın bir gereğidir. Rejimin milisleri ve aralarında İranlı paralı askerlerin de bulunduğu müttefikleri, Suriye halkımıza karşı alenen açık savaş ilan etmiştir…”
Terörist grupların kısa vadeli hedefleri sivil bölgelere yapılan hava saldırılarını durdurmak, bölgeleri yeniden ele geçirmek ve hükümet güçlerinin kritik ikmal hatlarını kesmek. Şu ana kadarki ilerlemeleri hızlı oldu; Halep vilayetindeki birçok köyü, stratejik otoyol kavşaklarını ve bazı askeri merkezleri ele geçirdiler.
BÖLGESEL DİNAMİKLER VE Türkiye
Saldırı İran ve onun vekil güçleri tarafından gerçekleştirildi. Hamas ve Hizbullah Bu, bunun gibi grupların diğer bölgelerde çatışmaya devam ettiği bir dönemde gerçekleşti. İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a ve Gazze'de Hamas'a yönelik saldırıları, İran destekli grupların kaynaklarını zorladı. Ayrıca Rusya'nın Ukrayna'daki savaşa odaklanması da Suriye'deki eylemini sınırladı.
Türkiye'nin saldırıya katılan bazı isyancı grupları desteklediği bir gerçek ancak çatışmaların tırmanması sonucunda ortaya çıkabilecek yeni ve büyük bir göç dalgasından en çok etkilenecek ülkenin Türkiye olacağı görülüyor.
Cihatçıların başkenti sayılan Hatay sınırına komşu İdlib'de 6 milyondan fazla kişinin yaşadığı tahmin ediliyor Suriye iç savaşı sırasında Rusya destekli hükümet güçleri tarafından kuşatılan birçok cihatçı grubun, yapılan anlaşmalar kapsamında otobüslerle bu bölgeye nakledildiği biliniyor.
Bu durumda şiddet bir kez daha bölgesel dinamikler üzerinde yıkıcı sonuçlar doğurma potansiyeline sahip oluyor. Uluslararası Kurtarma KomitesiSon zamanlarda 7 bin aile yerinden edildi tahmin etmek.
OLASI SENARYOLAR
Suriye hükümeti ülke topraklarının yaklaşık %70'ini kontrol etse de bu kontrol büyük ölçüde Rusya ve İran gibi dış müttefiklerinin desteğine dayanıyor.
Son saldırı Suriye'deki çatışmayı yeniden tırmandırabilir. IŞİDBüyük ölçüde yenilgiye uğratılmış olmasına rağmen hâlâ bölgedeki uyuyan hücreler aracılığıyla faaliyet göstermektedir.
Hükümet kontrolünün zayıflaması, bu radikal grupların yeniden örgütlenmesi ve faaliyetlerini genişletmesi için fırsatlar yaratabilir.
Bu durumda ABD ve Batı koalisyonu YPG kartını tekrar masaya koyabilir.
Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütüne karşı büyük hassasiyet gösterdiği biliniyor.